äLêM ßû®Dä $êñ ñê®Dê$İñ
  Dini Sayfam
 




Elhamdülillahi rabbil alemin.

Vel akibetü lil müttakin.

 
Vela udvane illa alez zalimin.
Vessalatu vesselamu ala resülina muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmein.
Ey istediğini istediğine istediği anda veren ve istediği anda alma kutretine sahip olan yüce ALLAHım,
Ey dualara icabet eden, bize şahdamarımızdan daha yakın olan, esirgeyen, bağışlayan, lütfeden ALLAHım.
Ey yerleri ve gökleri yaratan, gizli ve açık her şeyi hakkıyla bilen, mülkün ve saltanatın ve bütün varlıkların sahibi, gözden uzak gönle yakın, her şeye kadir olan yüce ALLAHım.
Ey hesap gününün sahibi, rahmeti gazabından çok, insan ve cinleri ancak ibadet etsin diye yaratan, ilk emri ( oku ) olan, alemlerin RABBİ ALLAHım.
Ey şekil verenlerin en güzeli olan, bağışlaması ve ihsanı sonsuz olan ALLAHım.
Ey yalnızların en yakını, tek başına kalanların dostu, çaresizlerin yardımcısı, fakirlerin sonsuz serveti, zayıfların kuvveti, gariplerin şikayet mercii olan yüce RABBİMİZ.
Ey geceyi gündüze, gündüzü geceye katan, azameti ve yüceliği olan, ihsanı bol, rahmeti bol olan RABBİMİZ.
Bütün hamd ü senalar sanadır. Övgü ve şükürler sanadır,dua ve niyazlar, yalvarış ve yakarışlar, dile getirdiğimiz getiremediğimiz her türlü eşsiz hamd ve sena ancak sana mahsustur ALLAHım.
Biz ancak sana ibadet eder ve ancak senden yardım dileriz, ancak senin için namaz kılar ve ancak sana secde ederiz, yalnız sana yalvarır, ancak sana koşar ve sana yaklaştıracak şeyleri kazanmaya çalışırız.
Böylece biz, huzuruna geldik, boynumuzu büktük, ellerimizi sana açtık : -
Ey kerim ve rahim olan RABBİMİZ, kendimizi senin uçsuz bucaksız inayetine, yardımına, lutfuna, rahmetine, keremine bıraktık. Senden yardım bekliyoruz.
Belki layik değiliz, belki yüzümüz yok, belki hakkımız değil, ancak biliyor ve ikrar ediyoruz ki : - senden başka gidecek yolumuz yok, senden başka tutunacak ipimiz yok, senden başka sığınacak kapımız yok, senden başka kimsemiz yok. Biz seni istiyoruz, maksudumuz sensin, bütün istediğimiz senin bizden razı olmandır, bize yar ve yardımcı olmandır.
Ey ( ol ) emriyle bilinen ve bilinmeyen, görünen ve görünmeyen sayısız alemleri yaratan ve
( yok ol ) emriyle de her şeyi bir anda yok etme gücüne sahip olan, rahman ve gufran olan, gerçek olarak biliriz ve bildiririz ki, senden başka ilah yoktur.
Ey yüceler yücesi, var ve bir olan ALLAHım : -
Bana dua edin, duanızı kabul edeyim buyurdun.
Duanız olmasa neyinize kıymet edeyim buyurdun.
Bizim şu acizane, halisane, salihane, duamıza icabet eyle,
Bize zatına kul ve kurban olanlardan eyle,
En güzel isimlerinle bize tecelli eyle.
Bizi, hakkı bilenlerden, hakka tabi olanlardan ve hakkı yaşayanlardan eyle.
Bizi, batılı batıl bilip, batıldan kaçanlardan eyle.
Bizi, rızanı kazananlardan, rahmeti rahmana kavuşanlardan eyle.
Bizi, zikrinle dolup taşanlardan, senin yolunda ölenlerden eyle.
Bizi, cennetine girenlerden, cehenneminden azad olanlardan eyle.
Yalvarıyoruz, bizi, cemalini, rüyetini görenlerden eyle YA RABBİ.
ALLAHIM : -
Sevgili Peygamberimize salat-ü selam, vesile, üstünlük ve yüksek dereceler ikram eyle.
Onu vaat ettiğin makam-ı mahmuda nail eyle.
Şüphesiz sen vaadinden dönmesin.
Ehli beytini, ashabını ve Onun izinde yürüyenleri her türlü ihtirama ve muhabbete nail eyle.
Bizi, iki cihan güneşinin sünneti seni yelerini yaşayanlardan eyle.
Livaül hamd sancağı altında toplananlardan, Ona komşu olanlardan eyle.
Onu derdimizin dermanı, karanlık gecemizin meşalesi eyle.
Gözümüzün nuru, gönlümüzün süruru eyle.
Bizi, Onun yolunda şaşırmadan yürüyenlerden eyle.
Fahri kainat mefhari mevcudat olan peygamberimizin şefaatine bizi de nail eyle.
Bizi, Ona yakın eyle, bizi Ona muhtaç eyle.
Bizi, Ona ümmet olma şeref ve şuurunu taşıyanlardan eyle YA RABBİ.
ALLAHIM : -
Sen affedicisin, affı seversin, bizi ve bütün inanları affeyle.
Hatayla işlemiş olduğumuz bütün günahları affeyle.
Bize rahmetinle, şerefinle, bereketinle muamele eyle.
Bize kereminle, ihsanınla, fazlınla ikram eyle.
Bizi bağışlayarak bize merhamet eyle.
Bize nasuh bir tevbe ve hidayet ihsan eyle.
Tevbemizi kabul edip bizi mağfiret eyle.
ALLAHIM : -
Kuranı kerim hürmetine, Onun bereketiyle bizi affeyle.
Bizi, kuranı kerimi okuyanlardan, anlayanlardan, yaşayanlardan eyle.
Kuranı kerimi dünyada arkadaş, kabirde yoldaş, nuruyla ahiret şefaatci eyle.
Bize, kuranı kerimin saadetini, selametini nail eyle.
Bizi, kuranı kerimin kerametiyle mükerrem eyle YA RABBİ.
ALLAHIM : -
Okuduğumuz kuranı kerimi ve hatmi şerifi izzetinde kabul eyle.
Hasıl olan sevabı, öncelikle sevgili peygamberimizin ruhu şerifine ikram eyle.
Bütün peygamberlerin ve onları yoldaş edinenlerin pak ruhlarına ikram eyle.
İsimleri unutulmuş, nesilleri kesilmiş, gariplerin, acizlerin, mazlumin, masumin ruhlarınada hediye eyledik vasıl eyle YA RABBİ.
Topraklar altında hak ile yeksan olmuş, dünyada kimi kimsesi kalmamışların ruhlarını da hissedar eyle.
Dualar bekleyen kaffe i ehli imanın ruhlarını da haberdar eyle.
Bu duayı ukuyan kardeşlerimizin, mevtalarını da hissedar eyle.
Ruhlarını şad eyle.
Makamlarını cennet eyle.
Derecelerini ali eyle.
Kabirlerini cennet bahçesinden bir bahçe eyle.
Seyyiatlarını hasenatla tebdil eyle.
Dünyada kalanlara yardım ve hidayet eyle.
Sabrı cemiller lutfeyle.
Onlara ve bize, hepimize bol bol rahmet eyle YA RABBİ.
ALLAHIM : -
Bizi, son nefesimizde, iman ile, İslam ile, kuran ile, göçenlerden eyle.
Kelimei şehadet, kelimei tevhidi söyleyerek ruhlarını teslim edenlerden eyle.
( EŞHEDÜ ENLA İLAHE İLLALLAH VE EŞHEDÜ ENNE MUHAMMEDEN RESULULLAH ).
Darı bekaya aşk ile, vecd ile, heyecan ile, neşe ile gidenlerden eyle.
Bizi, ve sevdiklerimize güzel ölümler lutfeyle.
Bizi, ölmeden önce ölenlerden eyle YA RABBİ.
ALLAHIM : -
Hayatta iken yaptığımız bütün ibadat ü taatlerimizi, ihsan ile makbul eyle.
Hoşnutluğunu kazandıracak, kusursuz kullukta bulunma imkanlarını lutf eyle.
Bizi, rızanı kazanmak için acele edenlerden, ameli Salih işleyenlerden eyle.
Hakiki iman edenlerden, yoluna yönelenlerden, emrine kulak verenlerden eyle.
Birbirine karşı hakkı ve sabrı tavsiye edenlerden, zikredenlerden, şükredenlerden eyle.
İyilik ve güzellikten yana olan, hayır ve hizmetten geri durmayanlardan eyle.
Bahtiyar kullarının amellerini işleyenlerden, maksuduna muradına erenlerden eyle.
Böylece bizi, razı olduğun sevgili ve seçkin kullarından eyle YA RABBİ.
ALLAHIM : -
Bizi, nefsimizin çılgın istek ve arzularından muhafaza eyle.
Bizi, iyilik yaptığında sevinen, kötülük işlediğinde pişman olup af dileyenlerden eyle.
Bizi, nimetlerin karşısında nankörlük edenlerden değil, bol bol hamd edenlerden eyle.
Bizi, hidayete erenlerden, muttaki, muvahhid, mücahüd olan güzel kullarından eyle.
Bizi, cihad edenlerden, şehit olanlardan eyle.
Bizi, huzurundan boş çevirme, lutfunu nail eyle YA RABBİ.
ALLAHIM : -
Bize, küfre açık kapı bırakmayan bir iman nasip eyle.
Bize, hayırlı ve huzurlu ömürler ihsan eyle.
Umduklarımıza nail eyle, korktuklarımızdan emien eyle.
Ayıplarımızı ört, kalplerimizi pak eyle.
Hayırları feht eyle, şerleri def eyle, sunumuzu hayır eyle.
Kulluk edenlerden, affına erenlerden eyle.
Doğruyu söyleyenlerden, yanlışa düşmeyenlerden eyle.
Hakikatten şaşmayanlardan, doğru yolu bulanlardan eyle.
Sevdiklerini sevenlerden, sevmediklerini görmeyenlerden eyle.
Erdirdiğin kullarınla dolup taşanlardan eyle.
Feleha, kurtuluşa kavuşanlardan, aşkınla yanıp tutuşanlardan eyle.
Senin var ve bir olduğunu bilenlerden, şirke düşmeyenlerden eyle.
Cehennemden azad olup, cennetine dahil olan, mukafata erenlerden eyle.
Bizi, cemalini görenlerden eyle YA RABBİ.
ALLAHIM : -
Hastalarımıza şifalar lütfeyle, dertlerimize devalar bahieyle.
Borçlarımıza edalar ihsan eyle, bize bol ve geniş rızıklar lütfeyle.
Helal ve bereketli kazançlar bahşeyle.
Mutlu ve umutlu yarınlar ihsan eyle.
Ya RABBİ, muradı olan kardeşlerimizin muradlarını lütfeyle.
Borcu olan kardeşlerimize ödeme imkanlarını müyesser eyle.
Hepimize iyilikler, güzellikler ve hayırlar ihsan eyle.
Din ve dünya işlerimizi islah eyle,
Biz bilmeyiz istemesini, sen verirsin en iyisini, hakkımızda hayırlısını ihsan eyle YA RABBİ.
ALLAHIM : -
Bizi, Kevser havuzundan hiç susamayacak şekilde bir yudum dahi olsa içenlerden eyle.
Amel defterini sol ve arka tarafından değil sağından alanlardan eyle YA MUİD
Sırat köprüsünü kolayca geçenlerden eyle YA RABBİ.
Bazı yüzlerin siyahlanıp bazılarının da beyazlanacağı o günde yüzümüzü ak eyle YA RABBİ.
Kıyamette o dehşet günde, yüzlerimizi nurunla nurlu eyle ya RABBİ.
Kulaklarımızı kötü sözlerden, boyunlarımızı cehennem azabından muhafaza eyle YA HAMİD
Gözlerimizi haramdan, dillerimizi yalandan, kalbimizi nifaktan muhafaza eyle YA MUHSI
İşlerimizi zorluktan, amellerimizi gösterişten, bizi kinden, nefretten, hasetten muhafaza eyle.
Riyalıktan, kibirden, öfkeden,şehvetten,ve şeytanın tuzaklarından muhafaza eyle YA MANİU
Bizi, şöhretten, kaypaklıktan, heva ü hevese kapılmaktan muhafaza eyle YA GANİYYU.
Bizi dünyada rezil olmaktan, ahirette de azabından muhafaza eyle YA RABBİ.
ALLAHIM : -
Bizi, helal lokma yiyenlerden, helal rızık peşinde koşanlardan eyle YA RAZZAK.
Ayaklarını harama götürmeyenlerden, nefsinle haramdan uzak duranlardan eyle YA MANİU.
Boğazından haram lokma geçirmeyenlerden, elini haramdan sakınanlardan eyle YA RAŞİD.
Azalarını haramdan uzak tutup, bedenlerimizi bir nur eyle YA NUR.
Ayaklarımızı ve kalplerimizi sıratılmüstakim üzerine sabit ve muhafaza eyle YA HABİR.
ALLAHIM : -
Ahlakımıza güzellik, ilmimize ziyadelik, rızkımıza genişlik ihsan eyle YA FETTAH.
Vücutlarımıza sıhhat, kazançlarımıza bareket, anlayışımıza feraset lütf eyle YA RAZZAK.
Bizi, bedbahtlıktan sapkınlıktan ve sapık davranışlardan muhafaza eyle HAKİM.
Bizi, doğru yolda bulunanlardan eyle, işlerimizi kabul gören işlerden eyle YA ADLU.
İşlerinde edepli ve nazik olanlardan, emrine uyanlardan eyle MÜHEYMİN.
Bize, razı olacağın iyi işler yapmamızı nasip eyle YA AZIM.
Fayda sağlamayan boş işlerden de uzak eyle YA VASİU.
Bize, dünyada ve ahirette güzel hayatlar nail eyle YA RABBİ.
ALLAHIM : -
Bize, ana ve babalarımıza, ve affına muhtaç tüm Müslümanlara merhamet eyle YA AFUV.
Yaptığımız hayırlı işleri huzurunda makbul eyle YA ALİM.
Kardeşlerimizi, çocuklarımızı, komşularımızı, dost ve sevenlerimizi iyilerden eyle VEHHAB.
Bize, dinine, vatanına, milletine hizmet eden Salih evlatlar ihsan eyle YA HALIK.
Bizi, dinimizi, tüm ehli islamı daima aziz ve muzaffer eyle YA AZİZ.
Vatanımızı, milletimizi her türlü düşmanlardan, oyunlardan emin eyle YA LATİF.
Bizleri, bütün felaketlerden, müsibetlerden, belalardan muhafaza eyle YA HAFIZ.
Şüphesiz bize yardım elini uzatacak senden başka kimse yok,bize merhamet eyle YA RAHİM
ALLAHIM : -
Dünyanın dört bir yanında senin rızan için çalışanları başarılı eyle YA VEKİL..
Yolunda ter döken, kan döken ve cihad edenleri galip ve muzaffer eyle YA METİN.
Onurlu ve hak davalarında onları üstün eyle YA AZİZ.
Manevi ordularınla onları destekleyip mensur ve muzaffer eyle YA HALİM.
Görünür görünmez belalardan, akla hayale gelmeyen tuzaklardan emin eyle YA RAKİB.
Bizim, güçümüz yetmez takatimiz yetişmez engenlerden muhafaza eyle YA KAVİY.
Sen bizim mevlamızsın, kafirlere karşı bize yardım eyle YA SELAM.
İnanmayanlara karşı bize, güç ve kuvvet ihsan eyle YA VELİYY.
ALLAHIM :-
Ülkemize dirlik, milletimize birlik ve beraberlik ihsan eyle YA MACİD.
Cennet vatanımızı mamur ve müreffeh eyle YA GANİYYU.
Şehitlerimize ve gazilerimize yüksek dereceler lutfeyle YA VALİ.
Lutfunla, onları ve bizi rızana nail eyle YA TEVVAB.
ALLAHIM : -
Bizi, peygamberimizin ( S:A ) dualarına, senden istediklerine nail eyle YA ŞEHİD.
O nun ( s.a ) sünnetini yaşamayı, iyilik ve takva sahibi olmayı nasip eyle YA HAKKU.
Bizi, namazını daima ve dosdoğru kılanlardan eyle YA VEDÜD.
Bela ve musibetlere sabredenlerden, takdirine razı olanlardan eyle YA SAMED.
Bize, ölüm anında rahatlık, ölümden sonra mağfiret ve rahmet eyle YA MÜMİT.
Hesap gününde af, cennette yüksek dereceler ihsan eyle YA GAFFAR.
Bizi sevgili peygamberimizin şefaatiyle kurtuluşa erenlerden eyle YA MÜMİN.
Allahım!
Bizi yedirdin, içirdin, giydirdin
Ve bizi Müslümanlardan yaptın.
Hakkıyla Sana teslim kıl bizi Allahım, bizi teslim al.
Allahım, Sana tam teslimiyetle tevekkül edenlerden kıl bizi.
Allahım, Bizi sağlık ve esenlikle yaşat, bize afiyet ver.
Kalbimizi nurlandır, yiyeceğimizi kutlu kıl.
Bize merhamet et, bizden razı ol.
Bize nimetinin devamını,
Sevginin devamını bağışla.
Hamd ve şükür Sana mahsustur Allahım.
ALLAHIM : -
Rahmetinle duamıza icabet eyle YA MÜCİB.
Duamızı, ağzı dualıların, gözü yaşlıların, bağrı yanıkların dualarından eyle YA KERİM.
YA RABBİ, duamızı fazlınla, ikramınla kabul eyle
Sen her şeye kadirsin ALLAHIM.

AMİN AMİN AMİN
 


 


Muharrem Ayı ve Aşure Günü

"Şehrullahi'l-Muharrem" olarak meşhur olan, yani "Allah'ın ayı Muharrem" olarak bilinen Muharrem ayı, İlahi bereket ve feyzin, Rabbani ihsan ve keremin coştuğu ve bollaştığı bir aydır.

Allah'ın ayı, günü ve yılı olmaz, ancak Allah'ın rahmetine ermenin önemli bir fırsatı olduğu için Peygamberimiz tarafından bu şekilde ifade edilmiştir.
Âşura Günü ise Muharrem'in 10. günüdür. Âşura Gününün Allah katında ayrı bir yeri vardır. Bugünde Cenâb-ı Hak on peygamberine on çeşit ikramda bulunmuş ve kudsiyetini arttırmıştır. Bu günlerde oruç tutmak çok faziletlidir.
Hicrî Senenin ilk ayı olan Muharrem ayının 10. günü Âşura Günüdür. Muharrem ayının diğer aylar arasında ayrı bir yeri olduğu gibi, Âşura Gününün de diğer günler içinde daha mübarek ve bereketli bir konumu bulunmaktadır.
Âşura Gününün Allah katında da çok seçkin bir yerinin olduğunu Fecr Sûresinin ikinci âyeti olan "On geceye yemin olsun" ifâdelerinin tefsirinden öğrenmekteyiz.
Bazı tefsirlerimizde bu on gecenin Muharrem'in Âşurasine kadar geçen gece olduğu beyan edilmektedir.(1)

Cenâb-ı Hak bu gecelere yemin ederek onların kudsiyet ve bereketini bildirmektedir.

Bugüne "Âşura" denmesinin sebebi, Muharrem ayının onuncu gününe denk geldiği içindir. Hadis kitaplarında geçtiğine göre ise, bu güne bu ismin verilmesinin hikmeti, o günde Cenâb-ı Hak on peygamberine on değişik ikram ve ihsan ettiği içindir. Bu ikramlar şöyle belirtilmektedir:
1. Allah, Hz. Musa'ya (a.s.) Âşura Gününde bir mucize ihsan etmiş, denizi yararak Firavun ile ordusunu sulara gömmüştür.
2. Hz. Nuh (a.s.) gemisini Cûdi Dağının üzerine Âşura Gününde demirlemiştir.
3. Hz. Yunus (a.s.) balığın karnından Âşura Günü kurtulmuştur.
4. Hz. Âdem'in (a.s.) tevbesi Âşura Günü kabul edilmiştir.
5. Hz. Yusuf kardeşlerinin atmış olduğu kuyudan Âşura Günü çıkarılmıştır.
6. Hz. İsa (a-s.) o gün dünyaya gelmiş ve o gün semâya yükseltilmiştir.
7. Hz. Davud'un (a.s.) tevbesi o gün kabul edilmiştir.
8. Hz. İbrahim'in (a.s.) oğlu Hz. İsmail o gün doğmuştur.
9. Hz. Yakub'un (a.s.), oğlu Hz.Yusuf'un hasretinden dolayı kapanan gözleri o gün görmeye başlamıştır.
10. Hz. Eyyûb (a.s.) hastalığından o gün şifaya kavuşmuştur.(2)
Hz. Âişe'nın belirttiğine göre, Kabe'nin örtüsü daha önceleri Âşura gününde değiştirilirdi.
İşte böylesine mânalı ve kudsî hâdiselerin yıldönümü olan bu mübarek gün ve gece, Saadet Asrından beri Müslümanlarca hep kutlana gelmiştir. Bugünlerde ibadet için daha çok zaman ayırmışlar, başka günlere nisbetle daha fazla hayır hasenatta bulunmuşlardır. Çünkü, Cenab-ı Hakkın bugünlerde yapılan ibadetleri, edilen tevbeleri kabul edeceğine dair hadisler mevcuttur.
Âşura Gününde ilk akla gelen ibadet ise, oruç tutmaktır. Muharrem ayı ve Âşura Günü, Ehl-i Kitap olan Hıristiyan ve Yahudiler tarafından da mukaddes sayılırdı. Nitekim, Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam Medine'ye hicret buyurduktan sonra orada yaşayan Yahudilerin oruçlu olduklarını öğrendi.
"Bu ne orucudur?" diye sordu.
Yahudiler, "Bugün Allah'ın Musa'yı düşmanlarından kurtardığı Firavun'u boğdurduğu gündür. Hz. Musa (a.s.) şükür olarak bugün oruç tutmuştur" dediler.
Bunun üzerine Resulullah Aleyhissalâtü Vesselam da, "Biz, Musa'nın sünnetini ihyaya sizden daha çok yakın ve hak sahibiyiz" buyurdu ve o gün oruç tuttu, tutulmasını da emretti.(3)
Aşûra günü yalnız ehl-i kitap arasında değil, Nuh Aleyhisselâmdan itibaren mukaddes olarak biliniyor, İslam öncesi Cahiliye dönemi Arapları arasında İbrahim Aleyhisselâmdan beri mukaddes bir gün olarak biliniyor ve oruç tutuluyordu.
Bu hususta Hazret-i Âişe validemiz şöyle demektedir:
"Âşûrâ, Kureyş kabilesinin Cahiliye döneminde oruç tuttuğu bir gündü. Resulullah da buna uygun hareket ediyordu. Medine'ye hicret edince bu orucu devam ettirmiş ve başkalarına da emretti. Fakat Ramazan orucu farz kılınınca kendisi Âşûrâ gününde oruç tutmayı bıraktı. Bundan sonra Müslümanlardan isteyen bugünde oruç tuttu, isteyen tutmadı." 'Buhari, Savm: 69.
O zamanlar henüz Ramazan orucu farz kılınmadığı için Peygamberimiz ve Sahabileri vacip olarak o günde oruç tutuyorlardı. Ne zaman ki, Ramazan orucu farz kılındı, bundan sonra Peygamberimiz herkesi serbest bıraktı. "İsteyen tutar, isteyen terk edebilir" buyurdu.(4) Böylece Âşura orucu sünnet bir oruç olarak kalmış oldu.
Âşura orucunun fazileti hakkında da şu mealde hadisler zikredilmektedir.
Bir zat Peygamberimize geldi ve sordu:

"Ramazan'dan sonra ne zaman oruç tutmamı tavsiye edersiniz?"
Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam, "Muharrem ayında oruç tut. Çünkü o, Allah'ın ayıdır. Onda öyle bir gün vardır ki, Allah o günde bir kavmin tevbesini kabul etmiş ve o günde başka bir kavmi de affedebilir" buyurdu.(5)
Yine Tirmizi’de de geçen bir hadiste Peygamberimiz şöyle buyurmuşlardır:
"Âşura Gününde tutulan orucun Allah katında, o günden önce bir senenin günahlarına keffaret olacağını kuvvetle ümit ediyorum."(6)
"Ramazan ayından sonra en faziletli oruç, Allah'ın ayı olan Muharrem ayında tutulan oruçtur”(7) hadis-i şerifi ise, bu günlerde tutulan orucun faziletini ifade etmektedir.
Bu hadisin açılamasında İmam-ı Gazali, "Muharrem ayı Hicrî senenin başlangıcıdır. Böyle bir yılı oruç gibi hayırlı bir temele dayamak daha güzel olur. Bereketinin devamı da daha fazla ümit edilir" demektedir.
Gerek Yahudilere benzememek, gerekse orucu tam Âşura Gününe denk getirmemek için, Muharrem'in dokuzuncu, onuncu ve on birinci günlerinde oruç tutulması tavsiye edilmiştir.
Bu mânâdaki bir hadisi İbni Abbas rivayet etmektedir. Bunun için, müstehap olan, aşure Gününü ortalayarak, bir gün önce veya bir gün sonra oruç tutmaktır.
Bu günde oruçtan başka hayır, hasenat ve sadaka gibi güzel âdetlerin de yaşatılması isabetli ve yerinde olacaktır. Herkes imkânı nisbetinde ailesine, akraba ve komşularına ikramda bulunur; bugünlerin faziletini bildiren hâdiseleri hatırlayarak ihsanda bulunursa şüphesiz sevabını kat kat alacaktır. Bilhassa, Peygamberimiz, mü'minin aile efradına Âşura Gününde her zamankinden daha çok ikramda bulunmasını tavsiye etmiştir.
Bîr hadiste şöyle buyurular: "Her kim Aşura Gününde ailesine ve ev halkına ikramda bulunursa, Cenab-ı Hak da senenin tamamında onun rızkına bereket ve genişlik ihsan eder."(9) Bu aile mefhumunun içine akrabalar, yetimler, kimsesizler, konu komşular da girmektedir. Fakat, bunun İçin fazla külfete girmeye, aile bütçesini zorlamaya lüzum yoktur. Herkes imkânı ölçüsünde ikram eder.
Âşura gününün manevi ve berraklığı üzerinde Kerbela karanlığının kesafeti de görülmektedir. 61. hicret yılının Muharrem'ine ait 10. gününde Hazret-i İmam Hüseyin (r.a.) 55 yaşında iken Sinan bin Enes isimli bir hain tarafından Kerbelâ'da hunharca şehit edilmiştir. Bu gadr ve zulmün arkasında Emevi Halifesi Yezid, onun Küfe valisi İbni Ziyad vardır. Yarım asır öncesinden Peygamberimizin bizzat haber verildiği bu ciğerleri yakan olay Hazret-i Hüseyin'i Cennet gençlerinin efendisi olma şanına yüceltmiştir.

Şehitler mükâfatını almış en yüce mertebelere ulaşmıştır. Yüce Allah'ın da zalimlere hak ettikleri cezayı en âdil bir şekilde vereceğinden şüphemiz yoktur. Kader hükme boyun eğen her mü'min bu olaya üzülür, ancak itidalini ve soğukkanlılığını kaybetmez. Duyguları yanlışlara ve taşkınlıklara götürmez. Çünkü meydana gelen bütün olaylar ezelî takdirin bir hükmüdür. Bu açıdan bunu bir "yas merasimi" haline dönüştürmek ehli-i sünnetin itikat ve inancına aykırıdır.

 

 
 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol